ENDÜSTRİ 4.0 ve Sanayi Devrimleri

1654970896772Endustri 4.0.jpg

Endüstri 4.0 kavramı karşımıza ilk olarak 2011 yılında Hannover Fuarında çıkıyor. Oldukça geniş bir kapsam olarak karşımıza çıkan bu kavrama üretim, hizmet sektörleriyle birlikte akademiden medyaya hayatımızda birçok alanda tanık olabiliyoruz. Avrupa Birliği’nde resmi politika olarak kabul alması, ABD’nin araştırmalarına hızlı bir şekilde başlayıp devam etmesi ve artan işlere karşı ucuz iş gücü arayışıyla Doğu’ya kayan üretimin tekrardan Batı’ya çekilmesinin hedeflendiğine tanık olabiliyoruz.

 

 

Sanayide Devrimler Tarihi

 

Aletli üretimin yerini makinalı üretime, atölyeli eğitimin de yerini fabrika üretimine bırakmasıyla ilk sanayi devrimi başlamış, üretim seviyesi çok yüksek düzeylere çıkmıştı. Bu yeniliklerle birlikte, ikili sınıfsal yapı gün yüzüne çıkmış ve ekonomilere büyüme fırsatı tanımıştı. Belki de 1. Sanayi Devriminin en büyük etkisi olabilecek ekonomik ilişkiler farklı bir devire geçmişti.

Mühendisliğe giriş derslerinde de her zaman anlatılan, Henry Ford’un otomobil fabrikasında uyguladığı kayan bant sistemine dayalı kitleleler olarak üretime olanak sağlayan kitlesel üretim modeliyle 2. Sanayi Devrimi’ne, bir tüketim çağına geçilmişti artık. Kitlesel üretim, Fordizm olarak da karşımıza çıkıyordu. Kayan bant sistemi sayesinde artık tek tipe dayalı kitlesel üretimlere ulaşılabiliyordu. 60’lı yılların sonuyla birlikte de artık ülkeler üretimlerine dair temel bir strateji oluşturmuşlardı; Fordizm’in sağladığı kitlesel üretim. Her devirde olan ve giderek artık rekabet artışı ve tüketicilerin tercihlerinde çeşitlenmelerden dolayı Fordizm’in sağladığı tek kalıp üretimi artık zorlanma dönemine geçmiş ve petrol kriziyle birlikte sonu gelmişti.

Her çöküşle beraber de bir doğuş başlıyordu. Programlanabilir Mantıksal Denetçiler bizlere yeni (3.) bir Sanayi Devriminin habercisiydi. Fordizm yerini artık post-fordizm’e bırakıyordu. Programlanabilen makineler her geçen gün gelişerek artık birer endüstriyel robota dönüşmeye başlamıştı. Ayrıca Fordizm’e son veren tüketici tercihlerindeki çeşitlenmelere de cevap verebilme olanağı tanıyorlardı.

 

Endüstriyel Robotlardan Siber-Fiziksel Sistemlere Geçiş

 

Siber-Fiziksel Sistemlerin kullanılması Endüstri 4.0’ı önceki devrimlerden farklı bir yere koyuyor. İnsan duyularının yerlerini sensorlara bırakmaya başlamasıyla birlikte, Siber-Fiziksel Sistemleri makinaların internet sayesinde birbirleriyle iletişime geçmeleri ve üretimi gerçekleştirdikleri karmaşık yapılar olarak düşünebiliriz. Tam bu noktada karşımıza Nesnelerin İnterneti (Internet of Things – IoT) çıkıyor. Nesnelerin İnternetiyse bizleri, araçların internet sayesinde birbirleriyle iletişime geçip konuştukları ve üretimi planlayıp gerçekleştirdikleri Akıllı Fabrikalara yönlendiriyor. Makinadan makinaya (M2M), insandan insana (H2H), Her şeyin İnterneti (Internet of Everything) olarak gelişmeye devam IoT günlük hayatımızda birçok farklı alanda bizlere çözümler sunuyor. Yapay Zekalı robotlar, üretim aşamasındaki farklı tercihleri ve problemleri yorumlayarak duruma göre kendilerini programlayabiliyorlar. Üç boyutlu tarayıcı ve yazıcılar sayesinde dikey ve yatay entegrasyonlu eklemeli üretime ulaşılabiliyor. Günümüzde belki de en kıymetli şey olarak karşımıza çıkan veriler, Big Data çatısında toplanıp tedarikten imalata her aşamada ihtiyaç duyulan bilgileri bizlere sunabiliyor. Bulut Bilişim Sistemleri (Cloud) sayesinde firmalar ve müşteriler kendilerine ait bilgileri ve üretim şablonlarını tutabiliyor. Gündelik hayatımızda çok farklı yerde karşımıza çıkan bu yeniliklerle birlikte üretim aşamasında hız ve kalite artırılabilecek ancak bunula birlikte siber güvenlik tarafında problemler, yapay zekalı robotların kontrolünde sorunlar ve gelecekte tartışılabilecek problem alanları karşımıza çıkabilecektir.

 

Eğitim ve Gelişim Danışmanlığı

Uçtan Uca Eğitim ve Gelişim Danışmanlığıyla çalışanlarınızı yarına hazırlayın

Copyright © 2024 EduBiz
EduBiz web sitesinde her türlü bilgiyi ve görseli değiştirme, düzeltme ve yayınlama hakkını saklı tutar.